Aslında memleketin geride bıraktığı dönem "geyik muhabbeti" havasında ve ciddiyetsizliğinde anlatılacak bir konu değildir. Daha dün sayılacak 70 - 80'li dönemler ve daha öncesinde memleketin hali içler acısıdır.
Çocukluğu 80'li dönemlerde geçmiş birisi olarak anlatacağım çocukluk anılarımın, ortaçağda yaşamış bir çocuğun anılarından hiçbir farkı yoktur.
1453 İstanbul'un fethiyle ecdadımız çağ kapatıp çağ açmıştır. Ancak açılan çağların taşraya ulaşması 1980 sonrasında ancak gerçekleşebilmiştir.
Modern, çağdaş, muasır cumhuriyet gibi söylemlerle yola çıkan cumhuriyetimizin bu söylemlerine ne kadar sadık olduğu konusu tartışılacak bir konu olsa da bu tip ağır konulara girmek yazma amacıma aykırıdır.
Her ne kadar sitemvari bir uslupla muasırlığın geç geldiğinden dem vursam da ortaçağda yaşamış gibi bir çocukluk yaşamış olmaktan pek telezzüz etmişimdir.
Çocukluğu 80'li dönemlerde geçmiş birisi olarak anlatacağım çocukluk anılarımın, ortaçağda yaşamış bir çocuğun anılarından hiçbir farkı yoktur.
1453 İstanbul'un fethiyle ecdadımız çağ kapatıp çağ açmıştır. Ancak açılan çağların taşraya ulaşması 1980 sonrasında ancak gerçekleşebilmiştir.
Modern, çağdaş, muasır cumhuriyet gibi söylemlerle yola çıkan cumhuriyetimizin bu söylemlerine ne kadar sadık olduğu konusu tartışılacak bir konu olsa da bu tip ağır konulara girmek yazma amacıma aykırıdır.
Her ne kadar sitemvari bir uslupla muasırlığın geç geldiğinden dem vursam da ortaçağda yaşamış gibi bir çocukluk yaşamış olmaktan pek telezzüz etmişimdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder